15 Mart 2009

Günün anlam ve önemine uymayan yazı, günün anlamı ve önemi yok çünkü.

Her şeyin böyle zor olmadığı bir dünya hayal ediyorum. Ya da her şeyi zorlaştırmaya çalışmayan bir insan da fena olmaz hani. Zamanı sayısal olarak ifade etmek zorunda olmadığımız bi yerlere de gidebilirim mesela. Gözlerimi kapadığımda geçen şeyler de güzel olurdu. Geçmez ama değil mi, hep orada durur ben karanlıkta kaldığımla kalırım. Orta okulda bir sırada 3 kişi oturduğumuz zamanlarda, sıranın ortasına oturmak zorunda kaldığım günler hep sinirim bozulurdu ya işte hayatımdaki en büyük sinir bozukluğunun o olduğu günlere geri dönmek istiyorum şimdi. Hem zaten hep gelmeyen bi insan olurdu sınıfta, yer değiştirme imkanı da vardı hani, hakkını yemeyelim şimdi. Hiç unutmam ortaokulda bi keresinde kafama basketbol topu gelmişti, çok sinirlenmiştim. Bilseymişim o kocaman topun kafada bıraktığı acı ve sarsıntı hiçbir şeymiş, daha neler varmış. İnsan kendi kafasını ağrıtabiliyormuş mesela. Neyse kıssadan hisse; büyüdüğünü sanıp da aslında hiç büyümeyen ama büyük gibi davranmaya çalışan sonra da her şeyi yüzüne gözüne bulaştıran insanlar var, yaşıyorlar.

Hiç yorum yok: