
Ben Gibbard hakkında da her zaman iyi şeyler düşünürüm ama death cab for cutie'yi ne zaman dinlesem veya grubun adını ne zaman duysam aklıma ilk olarak ben gibbard değil de Seth Cohen geliyor, engelleyemiyorum. Çok da spesifik bir sahne canlanıyor gözümün önünde. Ryan'ın Seth dışarıda olduğu bir gün onun odasına girip Seth'i beklerken death cab for cutie dinlediğini ve çok duygusallaştığını söylediği sahne. Sonra Seth heyecanla ve spoonge bob bakışlarıyla "gerçekten mi" diye sormuştu, sevinmişti çocuk bildiğin. Ryan da "tabi ki hayır" demişti. Yüzü düşmüştü Seth'in. O sahnedir benim aklımda Death Cab For Cutie'nin yeri. Kimse anlamıyordu Seth'i zaten, dizi boyunca da pek anlayamadılar ama biz seviyorduk Seth kardeşi, death cab for cutie ile duygusallaşıyorduk zaman zaman. Hala duygusal anlar yaşıyoruz şarkılarıyla, çok liseli olmayan manalarda artık tabi ki.
Zooey ise bambaşka bir şey. Yeryüzünde en çok hayran olduğum kadınlardan biri. Mavi gözleri süper saçları falan bir yana bu kadındaki sestir beni delirten. Bence çok muhteşem bir ses tonu var, yaptığı müzik de on numara. Eminim bu söylediğime katılmayacak sürü sürü insan bulabilirim ama tam benim havalarım She & Him. Ki M. Ward da sevilir, sayılır. Konuşurken ki ses tonuna da ayrıca kurban oluruz. Bir de sağda solda ikoncan diye gösterdikleri kadınlara Zooey'i takip etmelerini öneriyorum zira tarz konusunda da aşmış bir kişi. Evet kısaca; tümden mükemmel insanlar vardır ya işte onların kraliçesi Zooey ki bir de şirinlik faktörü var kendisinde, her şeye sahip olduğu için kıskanamıyorsunuz bile. sadece seviyorsunuz.
Düşünsenize sabah uyanınca birlikte şarkı söylüyorlarmış evlerinde, akşam yatmadan önce şarkı sözleri yazıyorlarmış falan. Allam ne tatlı hayat, ne güzel insanlar. Universe takdir ettim seni bazen de doğru insanları buluşturuyorsun galiba. Az ve öz çalışan bi kurumumuzsun universe.