25 Eylül 2011

Ölüm ve şeyler.

Son günlerde her yerde ve her şeyde ölüm görüyorum. Sanki ölüm dışında her şey ölmüş gibi. ölümü gösterip yaşamı es geçen bir gözlük takmışım gibi. Bunu açıklamak cidden çok zor.
Burnumuzun dibinde bir bombanın güpe gündüz, herhangi bir sokakta bu kadar rahat bi şekilde patlayabiliyor olması ve de sevdiğim ve tanıdğım herkesin o gün ölebilme ihtimalinin varlığı düşüncesi beni uzunca süre rahatsız etti, hala da ediyor. O patlamanın çok daha öncesinde başlayan bir şeydi bu aslında. Seviyesinin artmasına neden oldu belki de o olay. Sanki dünyada kimse ölümlü olduğunun farkında değilmiş ve bunu sadece ben fark edebilmişim gibi bir his gelmişti bana. Kimse günlük hayatında bu ihtimalin varlığını düşünmüyor ve ona göre yaşamıyordu. Tüm konuşulanlar, tüm davranışlar herkesin bildiği ama benim bir türlü bulamadığım bir ölümsüzlük formülünün keşfini düşündürüyordu bana. Hala da öyle hissettiğim zamanlar oluyor. İnsanların kendi ölümlülükleri hakkında büyük bir inkar içinde olduklarını biliyorum ama başkalarınınkini bu derece inkar edebildiklerini bilmiyordum. Yani ne bileyim, nasıl bu kadar açıkta olan bir şeyi görmez bunca insan. Ya da ben neden şimdi sadece bunu görmeye başladım. Neden ben herkese çok normal gelen şeyler üzerinde günlerce aylarca düşünmek zorundayım peki?

Hiç yorum yok: