25 Haziran 2009

Pencere

Pencereleri sevmediğime karar verdim. Özellikle beyaz perdeli kare pencereleri belki biraz da hiç açılmayan gereksiz pencereleri. Yine de ufacık bir pencerenin dünyanın en hüzünlü şeyi olması ne garip. Pencereden bu tarafa hüküm süren bir karanlık var beyaz perdeye rağmen. Uzaktan bakınca iyice küçük görünüyor üstelik ve ben küçük pencereleri de sevmiyorum. Her türlü duyguya fiziksel bir acı karşılığı bulduğumdan beri sabah akşam kendimi tebrik ediyorum. Dondurma yiyerek acıları hafifletmeye çalışıyorum o bile karnımı ağrıtıyor. Korkuyorum.

Hiç yorum yok: