28 Eylül 2009

Hesapsız

Hayatımda öyle bir noktaya geldim ki artık insanların beni üzebilme kapasitelerini kontrol edebiliyorum. Bazı şeylerin varolan duygudurumum üzerinde bir etki yapmasını istemiyorsam şayet, bs playerda dizi izler gibi sahneyi durdurabiliyorum, ileri alıyorum, kapatıyorum, sesini kısıyorum. Kontrolü bu şekilde elimde tutmanın -biraz klişe olacak ama- özgürleştirici bir şey olduğunu fark ediyorum. Küçük hesaplar peşinde koşan insanlara gülüyorum içimden ve hatta dışımdan. Bu kadar saçma bir hayatta takılı kaldıklarını görüp, onları küçümsüyorum, evet küçümsüyorum. Daha önce hiç yapmadığım bir şeyi yapıyorum; onların varlıklarını sorguluyor, anlam bulamadıklarıma şöyle yandan bakıyor dudak altından gülümsüyorum. Küstah bir hal var üzerimde. Nanik yapan küçük bir çocuk haleti ruhiyesi, oynadığım topu kesmeye çalışan amcaya küfür edip kaçmışım gibi bi rahatlama... Evet ben bulutlu ve karanlık** bir insanım ama bu onların düşündüğü gibi kötü bir şey olmak zorunda değil, mutlu bile ediyor insanı ve zaten onlar kim ki neyin doğru olduğuna karar verecekler. Acıyanlar, üzülenler, kendilerini bizden üstün sayıp bize zavallı gözüyle bakanlar, yargılayanlar, merhamet etme hakkını kendinde bulup saçmalayanlar, tanımadan eleştirenler... Onların yaptığı gibi etiketler buldum işte ben de. Umursamama özgürlüğüne sahibim herkese de tavisye ederim.


** bir grey's anatomy göndermesi.. meredith kendisine dark and cloudy der, hatta bi yerde twisted da der ve evet twisted kısmına da katılırım kendim için kısmen. şunca yıl sonunda aslında en özdeşim kurduğum insanın meredith grey olması da ilginç bi ayrıntıdır.

4 yorum:

Anıl dedi ki...

Süper! "S" tuşuna abanıp altyazıları da kaldırabilsek keşke...

gokciii dedi ki...

dizi senin oynatıcı da senin, o halde istediğin tuşa basabilirsin :)

Anıl dedi ki...

Bana böyle felsefik sözlerle gelme :) Çok yoruluyorum ama :)

gokciii dedi ki...

yorulma ya, yorulacak ne var :)