29 Mart 2008

Güvercinler mesela...

Şu hayatta önemli şeyler var.Güvercinler mesela,ne kadar güzel hayvanlar.Genel olarak kuşlar mı desek, güzel hayvanlar...Her zaman hayran olduğum ve ömrüm oldukça seveceğim yaratıklar.Beni nedensiz yere mutlu ediyorlar. Bugün otobüs durağında yerdeki kırıntıları can havliyle yemeye çalışan bir güvercin vardı.Yanına yaklaşmadım pek, korkup kaçmasın diye. Çok güzel yiyordu,zıplaya zıplaya yürüyordu.Etrafına bakındı sonra, yiyecek bir şey kalmadığını anlayınca da uçarak değil yine zıplayarak arka taraflara doğru ilerledi.Ne kadar sevdim o güvercini anlatamam.Aklıma hemen mavişlerim geldi.Kuşları bunca sevmemin nedeni uzun yıllar evde muhabbet kuşu beslememdir belki de.Karşılıksız bir dostluk,sınırsız bir sevgidir hayvanlardan gelen.Bir şekilde anlaşılma ihtiyacı taşıyan insanlar için birebirdir hayvan beslemek.İnsanlar anlamaz çünkü,anlamadıkları gibi sorgularlar da.Ukala ve bencil de olur insan türü. Oysa öyle midir hayvanlar her zaman dinler, sorgulamaz,saçma sorular sormaz.Onlar da sever ,gelir omzuna konar minik kuşlar,yumuşaktırlar da. Mutlu ederler mavi mavi renkleriyle, gagalarının altındaki siyah 3 tane nokta dünyanın en tatlı şeyidir.Güvercinlerin boyunları mesela parlak ve mutludur.
Yaşamanın güzel yanları da var, kırıntıları yiyen güvercinler mesela, zil sesinin taklidi yapan minik mavi muhabbet kuşları ya da.Yaşamı anlamlı kılmaya yetecek tek bir neden bile olabilirler günü gelince.

Hiç yorum yok: