Hayat genelde beklentilerimize cavap vermiyor ya, bu duruma çok takılmamak lazım galiba. Yaşarken sahip olduğum şeyler, olmasını beklediklerimden çok daha değerli aslında. Olmayacak hayallerin peşinde kendimi harcarken unuttuğum dış gerçekliğim orada beni bekliyor. Görmek lazım, hissetmek lazım. Ben son günlerde kopmuştum her şeyden, kafam bile çalışmıyordu, boşluğa bakan bir tahta olabilirdim en fazla, kendime çok kızdım, kendine gelme zamanı geldi dedim. Yani böyle yaşanmazki ve sonuçta yaşamak gerek, bir şekilde gidiyor sen içinde yaşasan da dışarıdan baksan da gidiyor. Niye durup boşboş bakmayı tercih ediyorsun dedim kendime, biraz tartıştık, herkesin nedenleri vardır, evet bazen çok mantıklı şekilde dile de gelirler ama kanmıyorum ben artık. Susturdum içimdeki diğer sesi, uyuyorum ve umursamıyorum. Baktığım zaman da bomboş değilim, birazcık da olsun hissediyorum bir şeyler, yavaş yavaş ama sağlam adımlarla, bu sefer aceleye de gerek yok, fark ettikten sonraki yol bir şekilde alınıyor nasılsa.
Herkese güzel mutlu yıllar, bu yılın iyi bir yıl olacağını düşünmekten kimseye zarar gelmez, olan biten her şeyi unutalım, yaşayalım istediğimiz gibi ve kararlarımızı cesaretle savunalım, kendimizden başka bir şeyimiz yok sonuçta ve yeni yılda kendimizle barışık, heyecan dolu günler geçirelim. Ayrıca ben bu yıl iskoçya'ya ve irlanda'ya gidebilmeyi diliyorum sadece gezmek için:)
*Jeff Buckley'nin böyle bir şiiri var, çok tatlı, çok güzel. Buradan paylaşayım okumak isteyenler için: New Year's Eve Prayer
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder